Son Paylaşımlar
recent

Avuntu

Galat-ı Meşru

Hiç baktın mı yüksek bir tepeden şehre
Işık yanan evlere,
Yürüyen insanlara,
Sürekli bir yerlere yetişmeye çalışan arabalara.
Bakıp düşündün mü peki
Her yanan ışığın farklı hayatları aydınlattığını
Yürüyen her insanın değişik düşler kurduğunu
Ya da saniye beklemeye tahammülü olmayan o arabaların kaç farklı can taşıdığını.
Şehrin içinde yaşamakla görülmeyen sırları keşfetmeyi denedin mi?
Deneseydin keşke.
O zaman sen de aşık olurdun.
Bir şehri sevmek
Otobüslerinin can taşımaktaki ürkekliğini,
Bacasının dumanındaki efkarını,
Denizdeki yalnızlığını
Ya da kalabalığa karışmış cesetleri.
Ruhları farklı diyarda farklı kalplerde atan o cesetleri.
Sahi hiç böyle düşündün mü?
Doğru ya, biraz, şehre yüksek bir tepeden baksaydın senin yanında gezen ruhumu görürdün.
Görürdün ve şahit olurdun belki.
Yanan o küçük gece lambasından aydınlanan odamda yaşananlara.
Kalabalıklar içinde kimsesizleşen benliğime.
Ya da bir o yana bir bu yana savrulduğum hayat yolculuğuma şahit olurdun.
Şahit olmakla kalmaz sahip çıkardın belki de.
Ama sen ne bu şehre ne de bana bakamadın ki yüksek bir yerden.
Bakamadın ve göremedin işte.
Ne bir kararıp bir aydınlanan gönlümü
Ne de çağlayanlara dönen gözyaşlarımı.
Sen, senli mutluluğumu bile görememişken şehri görmeni beklemek...
Beklemek bir avuntu
Ufacık bir ümitti sadece…



Halet-i sükut

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.