Yazılan 2
İste, bu şişelerde gördüğün
çubuklar gül, suya koydum çilleniyorlar,
şu kaldırımın kenarlarındaki turuncu çiçekler portakal nergisleri, kokusuz, alelade kaldırım çiçekleridir -sizin için tabii-, şunlar da ot işte. Ağaçlara fazla takılma, gölgelik onlar; sedir ladin vesaire…
Biz konuya dönelim. Neden buradayız? Hayır, bahçeyi demiyorum, neden hayattayız? Bizim olayımız ne? Bak şimdi, ya da dur şu kütüklere bir oturuverek. Merak etme cila attım, üstün batmaz.
şu kaldırımın kenarlarındaki turuncu çiçekler portakal nergisleri, kokusuz, alelade kaldırım çiçekleridir -sizin için tabii-, şunlar da ot işte. Ağaçlara fazla takılma, gölgelik onlar; sedir ladin vesaire…
Biz konuya dönelim. Neden buradayız? Hayır, bahçeyi demiyorum, neden hayattayız? Bizim olayımız ne? Bak şimdi, ya da dur şu kütüklere bir oturuverek. Merak etme cila attım, üstün batmaz.
Bilirsin insan bilmediğinden
korkar. Korkan insan daha çok yok sayar, yok sayan insan daha az yaşar,
yaşamayan insan idrak edemez, idrak edemeyen insan algılayamaz, bilmez korkar
yok sayar, yaşamaz, bilemez, korkar…
Bir
kere, bir amacın olmalı. Yaşamak için, yaşamaktan daha öte bir amaç, korkuyu
yenecek kadar güçlü, seni hayata bağlayacak derin… Tüm hayatını, varlığını
gözünün önüne getir. Bir su damlası düşün, ya da kuantum falan. Ağırlık
merkezi, en noktası, başlangıç ne dersen işte; orada ne var, bil. Tüm hayatın
neyin etrafında sıralanmış gör. Daire daire, dalga dalga, içten dışa neler var
bir bak. Sonra sor kendine; “korkacak ne var?”, “neyim var?”. Fark edeceksin ki
dünyanın en güçlü adamlarının bile senden alamayacağı şeylere sahipsin. Sen
aslında kendi sınırların dâhilinde dünyanın k(ı)ralısın. Hakkını bilmeyenin
hakkı yoktur dostum, önce kendini bilmelisin ki başkalarına bir kelam söylemeye
hakkın olsun.
Bulutlar yağmur topluyor gibi, bu gece burda kal, hem yağmur
sonrası toprak kokusu alırsın, özlemişsindir. Hatun, iki çay daha getiriver!
İkinci Bölümün Sonu…
Hiç yorum yok: