Değişme Meselesi

Deniyor ki, “dünya değişiyor”

“Dünyanın değiştiği yok, anuna koyayım, insanlar değişiyor.” dediğim an, ünlü filozof Herakletios enseme bir şaplak atıyor ve ekliyor “Her şey akar, değişir.” diyor, kaşlarını çatarak “Duyularınla anlayabilirsin bunu, gözlerinle, kulaklarınla fark edemiyor musun? Sürekli bir değişim içerisinde bu dünya, bre gafil! Değişim olmasaydı, Dünya var olamazdı.” dediği an bir “şaakkk” sesi ile nah yapan koca bir el bizi şok ediyor. Elin sahibi Parmenides, hani şu Mantık diyalektik'in ilk kullanıcılarından olan Parmenides.

“Duyu izlenimlerine nasıl güvenebiliyorsun ulan, nereden biliyorsun gözlerinin, kulaklarının, kısacası duyularının doğruyu söylediğini” diyor, Elealı realist.

“Hassi…” diyorum.

“Dünyamız sonsuz canlı ateşten değişmeyle meydana gelmiştir ve bir vakit gelecek sonunda tümü ateşe girecektir, böylece akış yeniden başlayacaktır. Bugün, burada hala konuşabiliyorsan, bu, doğumundan bu yana değişen ve gelişen dilin sayesindedir.” diye düşünmeden anında cevaplıyor, Efesli Heraklitos.

“Gerçeklik, yani Varlık, mutlak anlamda Bir'dir, kalıcıdır, süreklidir, yaratılmamıştır, yok edilemez; o ezeli ve ebedidir; onda hareket ve değişme yoktur.” dediği anda Parmenides, bütün felsefeden anlamayan insanların tepkisini veriyorum ve elimin tersini göstererek “La de get! İşiniz gücünüz yok mu oğlum sizin? İki gram beynim vardı onu da aldınız lan” diyorum. Tavrım onları kızdırmış olacak ki, birbirlerine bakarak anlaştıklarını gösteren kafa sallama işaretini yapıyorlar, eş zamanlı olarak “Herküüüüüül” diye bağırıyorlar. İki dakika sonra yanımızda biten Mitolojik Kıronun, bana doğru yöneldiğini görüyorum. Beni dövmek için buraya geldiğini nasıl anladığına kafa yormadan seri bir şekilde arkamı dönüyorum ve ayaklarımı kıçıma vura vura “Babayarroooo” diye bağırarak depara kalkıyorum…

MaRealite (20.11.2016\04:12)